Ermeni Kiliselerinin Mimarisi: Ermenistan’da Hıristiyanlığın kabulünden bin yıldan fazla bir zaman önce incelikli inşa teknikleri ve bir taş mimari geleneği vardı. Hıristiyanlık öncesi üç farklı dönem vardır:
Urartu, Helenistik ve Geç-Roma. Bu dönemlerden çok az örnek kalmıştır. Pagan dönemde
yapılan tapınaklar ise ilk Ermeni Hıristiyanlar tarafından yıkılmıştır.
Ermeni kilise yapımının üretken olduğu tarihler dördüncü yüzyıldan başlayıp yedinci yüzyıla
kadar uzanır. Hıristiyanlığın uzun tarihi boyunca binlerce Ermeni kilisesi inşa edilmiştir. Bunlar çok küçük olabildiği gibi aralarında büyük kiliseler de vardır. Ama bu Ermeni kiliselerinin hiçbiri
Roma’daki St. Peter Kilisesi veya İstanbul’daki Ayasofya veya Avrupa’daki büyük katedraller
kadar devasa yapılar değildir. Bazı kiliseler tek başına yapılırken, bazıları da manastırların
parçası olarak inşa edilmiştir. Çok sayıda kilise tipi geliştirilmiştir, bunlar dış biçimler ve iç
hacimlerde büyük çeşitlilikler sağlamışlardır. Bazı tipler çevredeki Hıristiyan bölgelerine
bitişik yerlerde bulunur, ama Ermenistan’da bunların planları genellikle yerel koşullara
uyumlandırılmıştır. Ermeni mimarlar tarafından, Ermenilere özgü kilise biçimleri oluşturulmuştur.
İlk kiliselerin tiplerindeki büyük farklılıklara rağmen Ermeni mimarisi bir dizi ortak nitelik
ve materyalin kombinasyonuyla ayrı bir stile ulaşmıştır. Altıncı yüzyılın sonlarında ve yedinci
yüzyılın başlarında ulusal bir kilise mimarisi stili ortaya çıkmıştır. Bu da, Romanesk ve
Gotik’ten veya daha az bilinen Etyopya, İskandinavya ve Slav stillerinin somut olarak ortaya
çıkmasından çok daha önce bir Ermeni kilise mimarisinin ortaya çıktığını göstermektedir.
Bütün Ermeni kiliseleri tümüyle taştan yapılmıştır. Az bulunuyor olması yüzünden kereste
Ortaçağ Ermenistanı’nda kullanılmamıştır. Ender istisnalar dışında, taş olarak,
Ermenistan’da pembe, kırmızı, turuncu ve siyah renkleri olan olan ve çok miktarda bulunan
volkanik tüf kullanılmıştır. Tüf pek çok açıdan inşaat için ideal bir malzemedir. Çünkü
hafiftir, yontması kolaydır ve havayla temas ettikçe ve zaman içerisinde sertleşme özelliği
vardır. Ermeni kiliselerinin ikinci özelliği tavanların hep tonozlu olmasıdır. Basit düz tavanlar
yapmak için kereste bulunmadığından taş kullanılmıştır. Ama ağırlığı taşımak için bunlar
tonozlar halinde düzenlenmiştir. Böylece ağırlık sağlam taş duvarlara yönlendirilmiştir. Bu
yüzden, yukarıdan gelen basınca dayanabilmesi için önceleri kalın duvarlı ve az sayıda ve
küçük açıklıkları olan binalar yapmışlardır.
Üçüncü olarak, Ermeni kiliselerinde kubbe tercihi kendini çok erken göstermiştir. Altıncı
yüzyıla gelindiğinde, kubbesiz bir kilise düşünülemezdi. Önceki döneme ait birkaç istisna
dışında, kubbe diğer tonozlu tavanlar üzerinde genellikle dıştan çokgen görünümünde bir
silindir biçiminde yükselirdi. Kubbeye öncelik verilmesi mimarları merkezî olarak planlanmış
binalar düşünmeye zorlamıştır.
Dördüncü olarak, tavanlar çok parçalı bir görünüme sahiptiler. Çünkü bunlar karmaşık ama simetrik iç mekanlar grubunun tonozlarını ve kubbelerini örtmek zorundaydılar. İç ve dış
duvarlar ve kasnak gibi bunlar da üniform kiremitler biçiminde ince ince kesilmiş tüften
yapılıyordu. Bunlar, Ermeni kiliselerine bakıldığında Ermeni mimarisinde ortak olan ve gözün kolaylıkla
algılayabileceği stilistik benzerliklerdir.
Gömü İşleri: Ermeniler sadece teşhir döneminde ellerindeki paralarını kıymetli eşyalarını giderken yanlarında götürmek tehlikeli olduğu için yaşadıkları yerlerde evlerinde ve bağ bahçe gibi yerlere saklayıp gitmişlrtir evlerinde sakladıkları yerlerin nereler olduğunu diğer makalelerimizde yazdık buradada kısaca belirtelim, gömü saklarken kullandıkları işareler o kadar çok değil gömünün yakınlarına bilinen birbirine kanallı üç oyma ve ermeni haçını işaret olarak kullanmışlar ayrıca yüksek dağlık alanlarda gömünün üzerine kazık çakılarak taş yığınları ile doldurulmuştur toplu olarak sakladıkları gömülerde el işareti yapmışlar yeminli gömü diye adlandırılır yerleşim yeri dışında kalan bahçelerinde kuyu yakınlarına gömmüşlerdir oralarda kasatura ile çizilmiş çizikler ve çarpı işaretlri bulunursa birbirini takip eden bir çok işaret zinciri olur bunlar gömünün yerini şifreli verir ve yanıltmaca işaretlerde olur dikkatli inceleyip araştırmak fayda sağlayacaktır.
Diğer görüş: Ermeni işaretleri az çok belli olsa da Dini inanislarin geregi isaretler birbirine benzerler. Bu konuda en iyi ayrim Yahudi Hiristiyan Musluman vbs gibi daha belirleyicidir. Onemli olan tarihin akisini az cok bilmekten gecer bunlar . Tarihle din bir elde tutulur isaretle kulturdiger elde tutulusa mantigida ortaya koydugunda az cok ne nasil hangi isaret kimin bilinir. Ermeni deyince ilk ve en belirleyici ozellikleri Cok guzel tas isciligi yapmalaridir tas ustalaridir. Arti demir bakir onlarin ikinci adlaridir. Burda sunun altini cizmekte fayda var Ermeni deyince ilk akla gelen ev bag bagce olmamalidir. Pekala muhteşem mağara mahsen gömüleri’de çoktur.
Bir Cevap Yazın